Dr. Devrim Umut Aslan, Sosyoloji (BA) 2007
Enes Yılandiloğlu, Türk Dili ve Edebiyatı (Öğrenci)
Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerinin organize ettiği oylamalarda, oylamaya katılan akademisyenlerin %95, öğrencilerin %92, çalışanların %67, mezunların da %89 oranında reddettiği Naci İnci, AKP Genel Başkanı tarafından bileşenlerin iradesi yok sayılarak geçtiğimiz Ağustos ayında kayyum olarak atandı. Sivil Alan Araştırmaları Vakfı’nın Boğaziçi Direnişi Kronolojisi’nden ve Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin hazırladığı Hasarlar Tablosu’ndan da faydalanarak, Naci İnci kayyumluğunun bu kısa sürede üniversiteye verdiği zararların dökümünü çıkarmaya çalıştık:

Bir mezun eyleminden bez pankart.
Kayyum Melih Bulu’nun kendisine dahi haber verilmeden görevden alınması sonrasında ‘vekil kayyum’ olan Naci İnci, ilk iş olarak 14 yıl boyunca üniversitede görev yapan akademisyen Can Candan’ın görevine ilgili fakültenin ve bölümün görüşünü almadan son verdi.
Vekil kayyum İnci, hukuksuz Hukuk Fakültesi’nin öğretim üyesi ve araştırma görevlisi kadrolarına usulsüz iş alımı ilanı verdi.
Akademisyen Feyzi Erçin’in dersleri, ilgili fakülte ve bölümün görüşü alınmadan, sosyal medya paylaşımları da bahane edilerek iptal edildi.
Önceki kayyum Melih Bulu zamanında fiili olarak kapatılan Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu’nun (CİTÖK) yeniden faaliyete geçmesine izin verilmedi. Üstüne üstlük, Naci İnci, vekil kayyum sıfatıyla CİTÖK koordinatörü Cemre Baytok’un işine son verdi.
Senato toplantısında vekil kayyum yardımcıları mükerrer oy kullandı; vekil kayyum İnci, toplantı esnasında Senato ve Üniversite Yönetim Kurulu üyelerinin mikrofonlarının sesini kıstı.
Naci İnci’nin AKP Genel Başkanı tarafından kayyum olarak atanmasını protesto eden öğrenci ve mezunların basın açıklaması yapmasına izin verilmedi.
Kayyumluğun çağırdığı polis, Eğitim-Sen’in basın açıklaması yapmasına engel oldu.
Bir önceki kayyum Melih Bulu zamanında protestolara katılan onlarca öğrencinin kesilen bursları tekrar bağlanmadı.
Protestolardan çekinen kayyum İnci mezuniyet törenini çevrimiçi yaptı; Youtube’dan yayınlanan görüntüler yorumlara kapatıldı. Öğrenciler ise karşı kendi alternatif mezuniyet törenini düzenledi.
Kayyum İnci, AKP Genel Başkanı’nın öğrencileri hedef göstermesi üzerine, kayyumluğu protesto eden öğrencileri isim isim polise ihbar etti; işkenceyle gözaltına alınmalarına neden oldu.
Kayyum Naci İnci’nin şikayeti sonrasında iki Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Berke Gök ve Perit Özen tutuklandı. Öğrenci arkadaşlarımız halen Silivri’de hapishanede insanlık dışı şartlar altında rehin tutuluyor.
Gözaltıları protesto eden öğrencilerin basın açıklamasına izin verilmediği gibi, kayyumluk tarafından çağrılan polisler gözaltılara devam etti. Hatta bir öğrenci gazetecilere röportaj verirken, canlı yayında gözaltına alındı.
Önceki kayyum Melih Bulu zamanında görev yapmaları engellen gazetecilere dönük düşmanca tavır devam etti, kampüse girmelerine izin verilmedi ve görüntü almaları engellendi.
Daha önce kayyumluğun hukuksuzca görevden aldığı Can Candan, açık ders vermek üzere geldiği kampüse alınmadı.
Kayyumluk, direnişin başından bu yana öğrencilerin rektörlük binası önünde açtıkları nöbet çadırını özel güvenliğe parçalatarak, zorla kaldırttı. İtiraz üzerine, kampüse çağrılan otobüslerce polis onlarca öğrenciyi gözaltına aldı.
Can Candan’ın konuk olarak katılacağı Sinema Kulubü’nün faaliyeti yasaklandı.
Kayyumluk, öğrencilerin tekrar nöbet çadırı açmamaları için Özel Güvenlik Birimi’ni öğrenci ve mezunların üzerine sürdü.
Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümüne, bölüme ve fakülteye haber dahi vermeden atama yapılması onaylandı.
Kayyum İnci, kadına karşı şiddetin önlenmesi amacıyla çıkarılmış kanunu istismar ederek 14 öğrenciye karşı koruma kararı aldırttı.
Davranış Bilimleri Kulübü’nün akademisyen Feyzi Erçin ile düzenleyeceği etkinlik, kayyumluk tarafından gerekçe gösterilmeden iptal edildi.
BÜLGBTİ+ Kulübü, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin düzenlediği açık hava sergisi bahane edilerek, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un duyurmasıyla önceki kayyum Melih Bulu tarafından yönetmeliklere aykırı olarak kapatılmıştı. Kulübün açtığı idari dava sürecinde, kayyumluğun mahkemeye verdiği dilekçede kapatma kararı savunuldu; kulübün tekrar faaliyete geçmesine izin verilmedi.
Akademisyen Seda Binbaşgil’in 16 yıldır verdiği derslere, ilgili fakültenin ve bölümün görüşü alınmadan son verildi.
Üniversite akademisyenlerinin kurduğu Bulu’suzluk Özlemi protest müzik grubunun da üyesi, akademisyen Özcan Vardar’ın derslerine ilgili fakültenin ve bölümün görüşü alınmadan son verildi.
Çeyrek asırdır bilimsel kitaplar basan Boğaziçi Yayınevi’nin faaliyetleri fiilî olarak durduruldu.
BÜMED binası ile kampüs arasına mezunların tepkisine neden olan tel örgüler çekildi.
Akademik kalitesi oldukça düşük seviyelerdeki Azerbaycan Teknik Üniversitesi, Hazar Üniversitesi ve Bakü Yüksek Petrol Okulu’yla siyasi saiklerle değişim programları başlatıldı.
Kayyumluk, Boğaziçi Üniversitesi arazilerinin sit alanı niteliğinin pratikte düşürülmesi sonrasında yapıya açılmasına itiraz etmedi. Üstüne üstlük bu kararın akabinde Boğaziçi Üniversitesi mülklerini idare etmek amacıyla kurulan ‘Taşınmaz Değerlendirme Komisyonu’na sadece kayyumluk kadrosu atandı.
AKP ile ilintili şirketlerle karşılıklı işbirliği anlaşmaları imzalandı.
Akademisyenlerin, öğrencilerin, yurtiçi ve yurtdışı mezunların net irade beyanlarına karşın, kayyum Naci İnci ve ekibi istifa etmemekte diretti.
Kadın öğrenciler Naci İnci’nin kadına karşı şiddetin önlenmesi kanununu istismar etmesini protesto etti. Kayyum İnci’nin protestoya katılan öğrencileri şikayeti etmesi üzerine, öğrenciler gözaltına alındı, haklarında dava açıldı ve yurtdışı yasağı kondu.
Kayyumluk, master ve doktora tezlerinin intihalli olduğu ortaya çıkarılan ve önceki kayyum Melih Bulu’nun Üniversite Yönetim Kurulu’na danışmadan hukuksuzca atadığı eski Osmanlı Ocakları Kocaeli Şube Başkan Vekili Nedim Malkoç’u genel sekreterlik makamında tutmaya devam etti.
Kayyumluğun genel sekreter yardımcısı olarak atadığı Mustafa Candan, bölümleri ziyaretlerinde idari personeli “sizleri temizlemeye geldik” diyerek tehdit etti. Sonrasında keyfi bir kararla bir idari personelin yerini değiştirerek Kilyos Kampüs’e gönderdi.
Can Candan’ın Sosyoloji bölümündeki bir derse konuk hoca olarak girmesine izin verilmedi.
Kayyum İnci, 300 günü aşkındır iradelerine karşı yapılan atamaları protesto eden yüzlerce akademisyenin mahalle baskısı nedeniyle direndiğini, direnen öğrencilerin de küçük bir grup olduğunu iddia etti.
İnci, kayyumluğun mesken tuttuğu rektörlük binasına ‘kayyumluk yazısı’ yapıştırdıkları gerekçesiyle 16 akademisyen hakkında suç duyurusunda bulundu.
Yüksek lisans ve doktora araştırmalarından ve eğitiminden sorumlu Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne, akademisyenlerin %98 çoğunlukla seçtiği Prof. Ünal Zenginobuz yerine, Bakırçay Üniversitesi’nden, İngilizce bir adet bile yayını olmayan bir doçent, İlhami Öztürk, müdür olarak atandı.
Eğitim, İktisadi ve İdari Bilimler, Fen Edebiyat fakülte dekanlarına eylemlere katılan öğrencilere ceza vermedikleri iddiasıyla soruşturma açıldı.
Pandemi nedeniyle hiçbir lise öğrenci grubunun tanıtım amacıyla üniversiteye girişine izin verilmezken, kayyum yardımcısı Gürkan Kumbaroğlu’nun çocuğunun okuduğu okula özel izinle tanıtım düzenlendi.
Boğaziçi Üniversitesi Avrupa Çalışmaları ve İnsani Gelişme araştırma merkezleri ile Sosyoloji, Türk Dili ve Edebiyatı ve Tarih bölümlerinin ortaklaşa düzenlediği “Duvarlar ve Sınırlar” isimli akademik panel, Can Candan ve Feyzi Erçin’in konuşmacı olarak katılacak olmaları nedeniyle kayyumluk tarafından iptal edildi.
Kadir Has Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi (İİSBF) Dekanı Prof. Alp Erinç Yeldan sosyal medya paylaşımları bahane edilerek mezun olduğu Boğaziçi Üniversitesi’ne sokulmadı.
Kayyum Naci İnci’nin şikayeti üzerine haklarında dava açılan 14 öğrenci için savcılık yıllarca hapis istedi.
Kayyumluk, öğrencilerin tepkisini çeken bir kararla, yurt girişlerine turnike koymaya başladı.
Kayyumluk, matematik bölümünde görevli akademisyen Mohan Ravichandran’ın daha önce YÖK tarafından uzatılan çalışma iznini onaylamadı. Mohan Ravichandran, öğrenciler mağdur olmasın diye ders vermeye devam etti ve kayyumluğa karşı yürütmeyi durdurma davası açtı.
Sosyal Hizmet Kulübü’nün ‘Hayata Dönüş’ operasyonu ile ilgili film gösterimi ve sergi etkinliğine izin verilmedi.
İdari personeli baskı altına almak amacıyla, intihalci kayyum genel sekreter Nedim Malkoç başkanlığında bir ‘Disiplin Kurulu’ oluşturuldu.